Dr. Joshua Zeichner’e göre, “Kolloidal gümüş, çevresine tepki veren ve antimikrobiyal özelliklere sahip bir çözelti içinde asılı duran küçük, yüklü gümüş parçacıklarıdır” diyor.
Antik uygarlıkların yüzyıllar boyunca gümüşü antienflamatuar ve dezenfektan olarak kullanmasının nedeni budur. Kolloidal gümüşün hala yüksek teknolojili hastanelerde yara bantlarına yerleştirilmesinin, yara tedavisinde uygulanmasının ve NASA bilim adamlarının uzaydaki suyu arıtmak için kullanmasının nedeni de budur.
Kolloidal gümüşün faydaları klinik düzeyde hala araştırılmaktadır, ancak pek çok uzman, topikal olarak uygulamanın sedef lekelerinden akneye, egzemadan yaşlanma etkilerine kadar her şeyi tedavi etmeye yardımcı olabileceğine inanıyor. Demiroren, “Gümüş, enflamasyonu azaltarak cildi yatıştırır ve cildinizin doğal florasına zarar vermeden bakteri ve virüslerle savaşır” diyor. “Ayrıca oksidatif stresin neden olduğu tahriş edici etkileri azaltır ve cildin elastikiyetini uyarır.” Kolloidal gümüşün çok ünlü ve pahalı kozmetik markaları da dahil olmak üzere bazı ilaç firmaları tarafından da kullanılmasını sağlayan bu özelliklerdir. Kolloidal Gümüş Teknolojimiz Glows Silver Therapy ürünlerinde kullanılan kolloidal gümüş “Temiz İnnovatif Ürünler üzerine çalışan Araştırma ve Geliştirme faaliyetlerinde bulunan grup firmamız CleanInnova Laboratories Inc tarafından üretilmektedir. Saf su içerisinde %99,99 saflıktaki gümüş çubukların elektroliz yöntemi kullanılarak çözündürülmesi ile 100 nm (0,0000001 metre) çapında kolloid gümüş elde edilmektedir. 100 nm çapın altındaki partiküller nano materyal kabul edilmektedir. Nano materyallerin deri altından nüfuz ederek kana karışması ihtimalinin yüksek olması ve uzun vadede vücut üzerindeki etkilerinin beynelminel araştırmalar ile henüz belirsiz olması sebebi ile kullanılması çeşitli bilim çevrelerince tavsiye edilmemektedir. Biz de bu sebeple kolloidal gümüşümüzü 100 nm’nin altında olmayacak şekilde üretmekte ve kullanmaktayız.
Kolloidal Gümüş cildinize iyi gelir mi?
Kolloidal Gümüş, eşit bir şekilde dağılmasına ve dolayısıyla cildin daha geniş bir yüzey alanını kaplamasına izin veren sıvı bir formülde süspanse edilmiş bir mineraldir. Molekülleri mikroskobik boyutta olsalar da, konu cilde ve hatta sağlık bakımına geldiğinde gücü ortaya çıkar. Bugün bu avantajlardan bazılarına bir göz atalım. Kolloidal gümüşün anti-enflamatuar, mantar önleyici ve antibakteriyel özellikleri vardır ve bu da onu çeşitli cilt koşulları için mükemmel kılar. Ek olarak, esasen akneye neden olan bakterilere hücresel solunumu keserek çalışan benzersiz bir bakteri ile savaşma yöntemine sahiptir. Kolloidal gümüşün yukarıda bahsedilen özellikleri, daha sağlıklı ve daha esnek bir cilt ile sonuçlanan sağlıklı bir mikrobiyomu beslemek için bakteri ve mantarları uzak tutar. Kolloidal gümüş, güçlü yatıştırıcı ve arındırıcı özellikleriyle birlikte antioksidan özelliklere sahiptir. Bu, mükemmel koruma sağlarken cildinizin iyileşmesine ve yenilenmesine yardımcı olur. Tüm cilt tiplerinde harika çalışıyor. Yaraları ve kesikleri koruyan ve cildin iyileşmesini hızlandıran antiseptik özelliklere sahiptir. Bu özellikler, kolloidal gümüşü geleneksel tıbba popüler bir alternatif tedavi haline getirmiştir. Soğuk algınlığı ve hatta kanser dahil bir dizi hastalık ve enfeksiyona karşı etkili olduğu söyleniyor.
Üzüm çekirdeği yağı, şarap yapım sürecinde üzümlerden atılan tohumlardan elde edilir. Tohumlar, antioksidan,antimikrobiyal ve antiinflamatuar özellikleriyle bilinen bir yağ üretmek için soğuk preslenir. Bu özellikler, üzüm çekirdeği yağında bulunan yüksek
miktarda omega zinciri yağ asitleri ve E Vitamini ile birlikte, onu cilt için popüler bir topikal tedavi haline getirmiştir.
Üzüm çekirdeği yağı sivilceleri, sedef hastalığını tedavi etmek ve cildin parlak kalmasını sağlamak için kullanılabilir.
Üzüm çekirdeği yağı her cilt tipi için aynı şekilde çalışmayabilir. Papüller ve püstüllerle (cildinizin yüzeyinde
oluşabilen kırmızı “sivilceler”) uğraşıyorsanız, üzüm çekirdeği yağı akneyi gidermenize yardımcı olabilir.
Kızarıklık ve iltihabı azaltmanın yanı sıra, yağ, hasarlı cildin yenilenmesine yardımcı olmak için hücre yenilenmesini
destekleyebilir.
Sivilce salgınlarını tedavi eder
Üzüm çekirdeği yağının kanıtlanmış antimikrobiyal özellikleri nedeniyle, bazı insanlar bunu akne salgınlarını tedavi
etmek için kullanır. Gözeneklerinize derinlemesine girebilecek ve çatlamalara neden olabilecek bakterilere saldırarak
üzüm çekirdeği yağının cildinizi daha temiz hale getirebileceği kanıtlanmıştır.
Genel akne önleme
Kırılma eğilimindeyseniz veya sadece cilt renginizi iyileştirmek istiyorsanız, üzüm çekirdeği yağını cildi temiz tutmak
için ilk savunma hattı olarak düşünün. Cildiniz dengesiz yağ üretimine sahipse – yani bazı bölgelerde yağa doymuşsa
ve bazılarında aşırı kuru kalıyorsa – üzüm çekirdeği yağının linoleik asidi, bezlerinizin doğal olarak ürettiği sebumu
taklit edebilir. Bu, cildinize daha eşit, parlak bir görünüm verebilir. Daha eski araştırmalar, azalmış linoleik asit
seviyelerinin akne iltihabının doğrudan bir nedeni olabileceğini düşündürmektedir. Teorik olarak, linoleik asit
seviyenizi artırmak, iltihaplanma riskinizi azaltmaya yardımcı olabilir.
Sedef hastalığında gevşeme etkileri
Doğu tıbbında üzüm çekirdeği geleneksel olarak cilt hastalıklarını tedavi etmek için kullanılmıştır. Üzüm çekirdeği
yağının, hem hücre ölüm reseptörü hem de mitokondriyal yolaklar yoluyla HaCaT hücrelerinin apoptozunu
indüklediği gösterilmiştir. Apoptozun, NF-B yolağının inhibisyonu ile ilişkili olduğu gösterilmiştir. Üzüm çekirdeği
yağının, insan keratinositleri üzerindeki pro-apoptotik etkisi göz önüne alındığında, sedef hastalığı tedavisi için
potansiyel bir aday olabileceği öne sürülmüştür. Moleküler düzeyde, enflamatuar yanıt, doğuştan gelen bağışıklık
yanıtı, kutanöz farklılaşma ve cilt bariyer onarımı ile ilgili bir dizi karmaşık onarım yoluna katılır. Başlangıçta,
inflamatuar yanıt üzerine, keratinositler ve lökositler (PMN’ler, makrofajlar ve lenfositler), mast hücreleri ve dendritik
hücreler gibi doğuştan gelen bağışıklık hücreleri aktive edilir.
Üzüm çekirdeği yağı cildi daha yumuşak ve elastik hale getirir
Üzüm çekirdeği yağı, cildinizin esnekliğini ve yumuşaklığını iyileştirdiğini iddia eden bir dizi başka bitkisel içerikle
birlikte test edildi. Araştırmalar, bitkisel içeriğin geliştiğini göstermiştir: cildin nemi, yumuşaklık, geri dönme yeteneği.
Üzüm çekirdeği yağı, cildinizdeki E vitamini ve C vitamininin cildinizi korumada daha verimli ve etkili olmasına
yardımcı olur. Üzüm çekirdeği yağı cilt tonunu eşitler. Üzüm çekirdeği yağı, proantosiyanidin adı verilen güçlü bir
antioksidan bileşen içerir. Bu antioksidan, cildinizde sürekli olarak kullanıldığında cilt tonunu eşitleyebilir. Üzüm
çekirdeği yağı cildinizi güneşin zararlı etkileriden koruyabilir. Üzüm çekirdeği yağındaki güçlü antioksidanların başka
bir faydası daha vardır. Bir araştırma, üzüm çekirdeği yağının cildinizin UV ışınlarının tüm hasarını emmesini önlemeye
yardımcı olduğunu açıklıyor.
Yararlanılan bilmsel kaynaklar: Assessment of viscoelasticity and hydration effect of herbal moisturizers using bioengineering techniques (Shweta
Kapoor and Swarnlata Saraf). Potential of herbs in skin protection from ultraviolet radiation (Radava R. Korać and Kapil M. Khambholja). Oral
intake of proanthocyanidin-rich extract from grape seeds improves chloasma (Jun Yamakoshi, Atsushi Sano, Shoichi Tokutake, Makoto
Saito, Mamoru Kikuchi, Yoshiro Kubota, Yasuhiro Kawachi, Fujio Otsuka), Suppressive effects of linoleic acid on neutrophil oxygen metabolism
and phagocytosis (Akamatsu H, Komura J, Miyachi Y, Asada Y, Niwa Y), Anti-Inflammatory and Skin Barrier Repair Effects of Topical Application of
Some Plant Oils (Tzu-Kai Lin, Lily Zhong and Juan Luis Santiago)
Geleneksel Çin tıbbına kadar uzanan binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan mandalina, tüm narenciye yağlarının en tatlı ve en sakinleştirici olduğu bilinmektedir. Mandalina yağı çok hafiftir ve birçok iyileştirici özelliği ile bilinir. Örneğin mandalina yağı sivilceleri azaltmaya, sedef hastalığını rahatlatmaya, cildi aydınlatmaya, yağlı cildi azaltmaya, yara izlerini ve yaşlılık lekelerini azaltmaya, stresi ve kırışıklıkları en aza indirmeye yardımcı olur. Akneleri, Çatlakları ve Yara İzlerini Azaltır
Mandalina yağı sivilceler, çatlaklar ve yara izlerine yardımcı olabilir. Nazik olduğu için mandalina yağı tipik olarak cildinizi tahriş etmez. Bakteri ve mantar gelişimini engelleyerek tahriş olmuş cilt enfeksiyonlarını önlemeye yardımcı olma özelliğine sahiptir.
Ağrı ve Tahrişi Giderir
Mandalina yağı gibi doğal bitkilerden elde edilen yağların yeni analjezikler geliştirebilen ve ağrı ve tahrişlerle
savaşmak veya bunları azaltmak için kullanıldığında fayda sağlayabilen molekül kaynakları olduğunu gösteren
çalışmalar yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda, saflaştırılmış mandalina yağının ağrıyı bloke edebilen başka bir bilinen
molekül tipine benzer olduğu bulundu. Mandalina yağında bulunan bileşikler olan terpenler, ağrıya karşı insan tedavisinde analjezik oluşturmak için kullanılabilir.
Yaşlanma karşıtı
Antioksidanlar açısından zengin olan Mandalina Yağının, cilt hücrelerine zarar verebilecek serbest radikalleri etkisiz hale getirmeye yardımcı olduğu ve genellikle erken yaşlanmanın birincil nedenlerini ortadan kaldırıcı olarak hareket ettiği gösterilmiştir.
Gençleştirici
Cildinizi yenileme yeteneği ile Mandarin Yağı cilt tonunu eşitlemeye yardımcı olmak için kullanılabilir. Sorun
pigmentasyon veya diğer lekeler olsun, antibakteriyel ve antiinflamatuar özellikleri cildinizi korumaya yardımcı
olabilir.
Aydınlatıcı
Kan dolaşımınızı ve kan akışınızı artırmak için Mandalina Yağı kullanmak cildinizin daha dolgun, daha parlak ve daha parlak görünmesini sağlayabilir.
Çatlakları en aza indirir
Bakteri ve mantar gelişimini engelleyerek tahriş olmuş cilt enfeksiyonlarının önlenmesine yardımcı olma özelliğine sahiptir. Yaraları diğer bakteriyel, fungal veya viral enfeksiyonların yanı sıra septik hale gelmekten korur. Yaranın üzerinde koruyucu bir örtü oluşturur ve etkilenen yerde kan trombositlerinin ve lökositlerin toplanmasını teşvik eder, böylece mikropların girmesini engeller.
Kan Dolaşımını İyileştirir.
Mandalina yağı ayrıca cildin gençleşmesini, genç ve canlı görünmesini sağlayan özellikle cilt altında kan ve lenf
dolaşımını iyileştirir. Bu artan dolaşım aynı zamanda sıcaklık yaratır.
Hücre Büyümesini Teşvik Eder
Mandalina yağı ayrıca yeni hücrelerin ve dokuların büyümesini teşvik ederek yaraların iyileşme süresinin ve diğer yıpranma belirtilerinin hızlanmasına yardımcı olur. Bu aynı zamanda hücrelerin düzgün büyümesini de destekler.
Yararlanılan bilimsel kaynaklar: International Journal of Molecular Sciences 2018 Report, Commercial Essential Oils as Potential Antimicrobials
to Treat Skin Diseases (Ané Orchard1 and Sandy van Vuuren), Biological Activities and Safety of Citrus spp. Essential Oils (Noura S. Dosoky,
William N. Setzer), A Case of Erythrodermic Psoriasis (Seung-Min Son, Byeong-Kook, Yun, Young-Hee, Choi, In-Hwa ((Department of
Ophthalmology, Otolaryngology and Dermatology, College of Oriental Medicine, Kyung Hee University), GC-MS analysis and antimicrobial
activity determination of Citrus medica L. var proper leaf essential oil from South Sulawesi against skin pathogen microorganism (Aliyah, A
Himawan, H Rante, Mufidah and D R Ningsih)
Kantaron, doğanın en mucizevi bitkilerinden biri olarak kabul edilir. Bu bitkinin kendisinden de yağ elde edilmektedir. Kantaron yağının cilt için pek çok önemli etkisinin olduğu da bilinmektedir. Güzellik alanında tercih edilen ve sürekli tavsiye edilen bir yapı olan kantaron yağı, yaraların iyileşme sürecine katkı sağlar. Aynı zamanda kantaron yağı ile kanayan bölgelerdeki mikroplardan da kısa sürede kurtulmak mümkündür. Kantaron yağı ile yapılan araştırmada birçok uzman cilt lekelerini gidermenin yanı sıra yenilenmesine ve çok daha sağlıklı bir yapıda kalmasına yardımcı oluyor. Özellikle cildinizin bakımı açısından kimyasal ürünlerden uzak durarak kantaron yağını kullanabilir, böylelikle çok daha sağlıklı bir yapıya dönüşmenizi sağlayabilirsiniz.
Kantaron yağının cilt üzerindeki etkileri çok çeşitlidir. Bunun için farklı araştırma ve makalelere rastlayabilirsiniz. Özellikle kantaronun yüze birçok faydası vardır. Hücre yenilenme özelliği yüzdeki izlerin, sivilcelerin ve yaraların anında yok olmasını destekler. İyi bir kantaron yağı kullanımı sayesinde cildiniz yenilenecek ve daha sağlıklı bir forma kavuşma şansınız artacaktır. Kantaron kullanımında bu tür bir yapıya sahip olmak cildinize sağlam yatırımlar yapmanıza yardımcı olacaktır. Pek çok ani yanık vakasında birçok kişi kantaron tedavisi ile ağrı bölgesinde ağrı ve ağrı hissinin iyileşme sürecini daha çabuk azalttığını söylemektedir.
Kantaron Yağı Kullanılarak Akne Oluşumundan Nasıl Kurtulunur?
Özellikle ergenlik döneminde akne oluşumu problemlerle karşılaşma olasılığı çok daha fazla görünebilir ancak belirli
dönemlerde ciltte sivilce ve sivilce oluşumu kendini gösterebilir. Burada kantaron yağını bu tür sıkıntılı durumlara çare olarak
kullanabilirsiniz. Çünkü sivilce ciltte biraz sebum yağı olduğundan gözeneklerin salgılanması sonucu tıkanma ve iltihaplanma meydana gelir. Bu süreçte var olan iltihaplara karşı antibakteriyel özelliği bulunan kantaron yağı, sivilcenin kurumasına ve iltihaplanmanın da bir çeşit kaybolmasına neden olan bir etkileşime sahiptir. Düzenli kullanımı da size çok daha doğrudan olumlu sonuçlar yaratabilecek bir etkileşim sağlar. Bu etkileşim için daima cildinizi beslemeli ve hijyeni korumalısınız. Sivilce tedavisinde, kantaron yağını sabah ve akşam temiz bir cilde uyguladığınızdan emin olun. Bu bağlamda cilde çok daha sağlıklı bir şekilde baktığınızda zaten nefesin adı için ihtiyaç duyulan bir tür aktarımı başarmış olacaksınız.
Cildinizi Nemlendirir.
İnsan cildi her zaman neme ihtiyaç duyar. Kantaron aslında ihtiyaç duyduğu nemi cilde aktarabilme kapasitesine sahip bir
bitki özüdür. Bununla birlikte, diğer kremler veya yağlar gibi çok yoğun kullanılmaması da tavsiye edilir. Nazik cildin
rahatlatıcı özelliği işinizi çok daha kolay hale getirecektir. Cilt nefes almaya başlar başlamaz çok daha parlak ve sağlıklı bir
görünüme kavuşacaksınız. Bu bakımdan kantaron kullanarak cilde gerekli nemi de sağlayabilirsiniz.
Hücre yenileyici
Antiseptik, antihemorajik, yara ve yanık tedavi edici, iltihap önleyici bu mucizevi yağın birçok iyileştirici özelliği vardır. Hem
haricen hem de içilerek hastalıkların iyileştirilmesi amacıyla kullanılmaktadır. Hücre yenileme işlevi nedeniyle özellikle yanık
ve yara izlerinde etkilidir.
Akne, egzama, dermatit, uçuk, apse gibi cilt hastalıklarını önler ve iyileştirir.
Yaşlanma, yaralanma, sivilce gibi cilt sorunlarından kaynaklanan izlerin giderilmesinde etkilidir.
Kan dolaşımını sıkılaştırır ve artırır.
Yüzde ve vücutta oluşan morluklara faydalıdır.
Pürüzlü yüz cildi üzerinde bakım toniği olarak kullanılabilir.
Yaraları iyileştirmek için kullanılabilen bir yağdır. Yaralarda mikrop oluşumunu ve iltihaplanmayı engeller. Ayrıca
yaralardaki ağrıyı da giderir.
Vücutta istenmeyen yara izleri ve çizikler gibi istenmeyen çiziklerin geçmesine yardımcı olur.
Vücuttaki hücreleri yeniler ve yeni hücre oluşumunu destekler.
Güneş yanığı tedavisinde şifadır. Güneşten zarar görmüş cilt ve cilt lekelerinde kullanılabilen bir yağdır.
Kantaron yağını sadece yara veya güneş yanığı tedavisinde değil, cildinizin güzelliğinde de kullanabilirsiniz. Güzel ve
pürüzsüz bir cilde sahip olmak için harika bir yağdır.
Varisli damarların yıkıcı özellikleri vardır.
Yararlanılan Bilimsel Kaynaklar : Protective effect of Myrtle (Myrtus communis) on burn induced skin injury (OzanOzcan, Hazal Ipekci,
BurcinAlev, Unsal VeliUstundag, EsinAk, Ali Sen, Ebru Emeklilturfan, Goksel Sener, AysenYarat, Sule Cetinel, Tugba TunaliAkbay) , The effect of
acne on quality of life, social appearance anxiety, and use of conventional, complementary, and alternative treatments (PınarDuru,
ÖzlemÖrsal), The Use of Natural Compounds and Botanicals in the Development of Anti-Aging Skin Care Products, (Cindy K.Angerhofer,
DanielMaes, Paolo U.Giacomoni), Antiinflammatory, Analgesic, and Antipyretic Effects of an Aqueous Extract of Erythraea centaurium
(Tayfun Berkan, Levent Üstünes, Ferzan Lermioglu, Asli Özer)
Şeftali çekirdeği yağı, bir şeftalinin çekirdeğinden veya çekirdeğinden
çıkarılır. Çin mitolojisinin önemli bir parçasıydı ve yaşlanmanın
belirtilerini tersine çevirme yeteneklerinden dolayı ölümsüzlüğün meyvesi olarak düşünülüyordu. Şeftali çekirdeği yağı, inanılmaz
derecede hafif dokulu bir yağdır, berrak ila hafif turuncu tonları ve hoş
aromatik bir kokusu vardır. Bunlar tam olarak onu bu kadar harika yağ
yapan şeylerdir. Hafifliği, ciltte yağlı bir his bırakmadan kolayca
emilmesini sağlar.
Şeftali çekirdeği yağının ana tedavi edici bileşenleri, omega yağ asitleri,
oleik asit ve linoleik asittir. Bu sağlıklı asitler cildin nem dengesini
korumasına yardımcı olur ve ayrıca cildin sıkılaşmasına ve gerçek
tonlanmasına da katkıda bulunur. Yağdaki zengin antioksidanlar C ve E
vitamini, serbest radikalleri etkisiz hale getirmeye ve yaşlanma belirtilerini yavaşlatmaya yardımcı olur.
Akne, egzama, dermatit, uçuk, apse savaşçısı
Şeftali çekirdeği yağı, cildi yağlı kişiler için çok popüler bir seçimdir. Çok hafif olduğu için geride yağ bırakmadan cilde
kolayca nüfuz ederek yağ sorununa katkıda bulunur. Bu, akne ve egzama ile savaşan yağları taşımak için mükemmel
bir seçimdir, çünkü doğrudan cilde girecek ve gözenekleri daha fazla tıkamadan derine nüfuz edecektir.
Nemlendirici
Şeftali çekirdeği yağı, yüzden, bacaklara kadar her şey için mükemmel bir tam kapsamlı nemlendiricidir ve bir kez
daha hafif dokusu sayesinde, yağlıdan kuruya kadar tüm cilt tipleri için uygundur. Ayrıca içeriğindeki C vitamini ve
özellikle yüksek E vitamini içeriği, yaşlanma belirtilerini yavaşlatıp tersine çevirmesine yardımcı olur. Bu
antioksidanlar, kırışıklıklara ve sağlıksız görünen cilde neden olan serbest radikal hasarıyla savaşır. Ek olarak, şeftali
çekirdeği yağındaki çoklu doymamış yağ asitleri cilt büyümesi ve sağlığı ile ilişkilidir ve eskimiş kağıt gibi bir halden
cildin elastikiyetini ve gençliğini geri kazanmasına yardımcı olabilir.
Toksinleri ortadan kaldırır
Şeftali çekirdeği yağı, Vitamin B grubu ile birlikte E ve A Vitaminlerine sahiptir. Yaşlanma ile ilgili metabolik sürecin
zararlı yan ürünleri olan serbest radikallerin ortadan kaldırılması sayesinde cilt sağlığının korunmasına yardımcı olan
antioksidan özelliklere sahiptir.
Yaşlanan, kuru ve hassas ciltler için yüz masajı amacıyla kullanılır.
Yaşlanmayı geciktirici özelliklerinin yanı sıra nüfuz edici kıvamda olduğu için el yapımı kremler, masaj yağları,
losyonlar, dudak balsamları ve cilt losyonlarına eklenir.
Cildin genç, esnek görünmesini sağlar ve cildin elastikiyetini korur.
Gözenekleri temizler ve cildi gençleştirir.
Kaşıntı ve kurumanın yanı sıra iltihaplı ciltte rahatlama sağlar.
Tırnak yüzeyini yatıştırır, onarır ve aynı zamanda doğal parlaklığını sağlar.
Yararlanılan bilimsel kaynaklar: Peach Kernel Oil (Sabine Krist), Oil extracted from peach (Prunus persica) kernel and its
physicochemical and antioxidant properties (Hao Wu, John Shi, Sophia Xue, Yukio Kakuda, Dongfeng Wang, Yueming
Jiang, Xingqian Ye, Yanjun Li, Jayasankar Subramanian), Anti-Inflammatory and Skin Barrier Repair Effects of Topical
Application of Some Plant Oils (Tzu-Kai Lin, Lily Zhong and Juan Luis Santiago)
Sandal ağacı yağı, sandal ağacının odunundan elde edilir. Bu uçucu yağ, yaklaşık % 90 alfa ve çeşitli küçük bileşenlere sahip betasantaloller seskiterpen hidrokarbonlar dahil (yaklaşık %6), hoş kokusunu veren santalollerden oluşur. Tohumları yaklaşık % 50’lik bir yapışkan, koyu kırmızı, sabit yağ içerir. Bu yağ, stearolik asit ve santalbik asitten meydana gelir. Sandal ağacı esas olarak soğutucu ve yatıştırıcı olarak da kullanılır.
Sandal ağacı yağının farklı kompozisyonlarında her cilt tipine göre çeşitli etkileri mevcuttur. Sandal ağacı yağı bileşenleri, kırışık cildi kısa sürede eski haline getirir ve gençleştirir. Çalışma mekanizmaları: (i) antioksidatif
aktiviteler; (ii) anti-inflamatuar özellikler; (iii) Nitrik Oksit (NO) ile süpürme faaliyetleri, (iv) hücre düzenleyici özellikler ve (v) metabolik özellikler.
Sandal ağacı yağı cildi yeniler ve canlandırır
Antioksidan özellikler
Fitokimyasal ve farmakolojik araştırmalar sandal ağacı yağının yüksek antioksidan içeriğinin varlığını kanıtlamış ve
tıbbi değerleri rapor edilmiştir. Nitröz oksit temizleme ve DPPH’ye sahip antioksidan aktiviteye sahiptir. Antosiyanik
pigment siyanidin-3-S. albümünden glukozitin antioksidan olduğu ispatlanmış ve cildin beslenmesi açısından çok
önemli olduğu görülmüştür.
Anti-inflamatuar özellik
Doğu kültürlerinde kuru cilt sorunlarının tedavisinde yüzyıllardır tedavi edici bir yağ olarak kullanılmaktadır.
Antiinflamatuar özelliğinden dolayı Hint Sandal Ağacı hem yumuşatıcı hem de ısıyı alıcı ve deriden uzaklaştırıcı olarak
kullanılmaktadır. Sandal ağacı yağı kaşıntıyı giderir ve cilt üzerinde oluşmuş iltihaplar üzerinde de etkilidir. Susuz
kalmış cildi rahatlatır, yaşlanmayı geciktirmek için harikadır. Cildin rutin bakımının dışında sıkılaştırma ve ton
düzenlenmesi etkileri ile de harika işler çıkarmaktadır. Yara, çizik ve çatlaklar yüzünden cildin sağlıksız ve çirkin bir
görüntüye sahip olmasını önlemek için mücadele eder.
Hücre düzenleyici özelliği
Cilde uygulanan sandal ağacı yağı yatıştırıcı, serinletici ve nemlendiricidir ve öncelikle nem kaybı ve cilt iltihaplarının
neden olduğu kuru cilt durumlarında kullanılır. Egzama ve sedef hastalığını hafifletmek için, yağlı cilt ve sivilcelerin
tedavisinde kullanılabilir. Sandal ağacının yumuşatıcı özelliği onu cilt bakımında faydalı kılar. Sandal ağacı yağı, yağlı
cilt ve sivilcelerin kuruluğu ve tedavisinin neden olduğu kuru cilt koşulları için yatıştırıcı, serinletici ve nemlendiricidir.
Yararlanılan bilimsel kaynaklar: Ganceviciene R, Liakou IL, Theodoridis A, Makrantonaki E, Zouboulis CC. Skin antiaging strategies. Dermato-endocrinology, Landes Bioscience, July december, 2012; 4(3): 308-19; Draelos ZD and
Pugliese PT. Physiology of the Skin. Allured Publishing Corporation, 2011; Vierkotter A and Krutmann J.
Environmental influences on skin aging and ethnic-specific manifestations. Dermatoendocrinology, 2012; 4: 227-31;
Fisher GJ, Kang S, Varani J, Bata-Csorgo Z, Wan Y, Datta S, Voorhees JJ. Mechanisms of photoaging and chronological
skin aging. Arch. Dermatol, 2002; 138: 1462,470; Marrot L. Pollution and Sun Exposure: A Deleterious Synergy.
Mechanisms and Opportunities for Skin Protection. Curr. Med. Chem, 2017; Kumar R, Anjum N, Tripathi YC.
Phytochemistry and Pharmacology of Santalum Album L.: A Review. World Journal of Pharmaceutical Research,
2015; 4(10): 1842-1876; Benencia F, Courreges MC. Antiviral Activity of Sandalwood oil against Herpes Simplex
Viruses 1 & 2. Phytomedicine, 1999; 6(2): 119-123; Desai VB, Hiremath RD, Rasal VP, Gaikwad DN, Shankarnarayana
KH. Pharmacological Screening of HESP and Sandalwood oil, Indian Perfumer, 1991; 35(2): 69-70.